Yalova'da kardeşiyle komşusunun erik ağacına çıkan Hamza Dağ(12), bahçeyi çevreleyen korkulukların üzerine düştü. Dağ, kalbine 13santimetre saplanan demirden kendisi kurtulup, eve yürüdü. Ailesi hastaneye götürürken, kalbi duran Dağ'a, sedyenin üzerine çıkan doktor tarafından kalp masajı yapıldı. Olay, 16 Haziran’da, Adnan Menderes Mahallesi Umut Sokak’ta meydana geldi. Kardeşiyle birlikte komşusundan izin alarak, erik ağacına tırmanan Hamza Dağ, ayağının kaymasıyla düştü.
Ağacın dibindeki bahçe korkuluklarının üzerine çakılan Dağ’ın kalbine, 13 santimetre demir korkuluk saplandı. Korkuluktan kendisi kurtulan Dağ, evine kadar yürüdü. Dağ’ın kanlar içinde kaldığını gören arkadaşları, telaşla bağırmaya başladı. Sesler üzerine dışarı çıkan Yadigar Dağ, oğlunu komşularının yardımıyla özel hastaneye götürmek istedi.
DOKTORLARDAN 'İKİNCİ HAYAT' PASTASI
Yolda kalbi duran Hamza Dağ'a, hastanede hayat kurtaran müdahale yapıldı. Sedyenin üzerine çıkan doktor, Dağ'ı kalp masajıyla yeniden hayata döndürdü. Bu anlar ise hastanenin güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Acil ameliyata alınan Dağ, 1 hafta da yoğun bakımda kaldıktan sonra normal servise çıkarıldı. Dağ’ın tedavisini yapan doktorlar da ikinci kez doğduğunu söyleyerek, pasta kesti.
SEDYEYE ÇIKAN DOKTOR: ÖNEMLİ OLAN KARARI VERİP UYGULAMAKTI
Hamza'yı sedye üzerine çıkıp, yaptığı kalp masajıyla hayata yeniden döndüren Opr. Dr. Sarkhan Hasanov, "Hamza evde bahçede meyve toplarken korkuluğun üzerine düşüyor ve korkuluğun demiri kalbine saplanıyor. Acil şekilde hastanemizin acil servisine getirildi. Bir telefon aramasıyla başladı bizim telaşe, aşağı indik ve aşağı indiğimizde ,hastayı gördüğümde kalbi artık durmuştu.
Bir an önce kalp masajı yapmaya başladım. Zaten verilecek karar belli önemli olan o kararı vermek ve uygulamaktı. Çok da zamanı yoktu hastanın ve hemen görüntülerde de anlaşıldığı gibi sedyenin üstüne atlayıp, masajı yaparak, acilen ameliyata aldık. Çok şükür, müdahalemizi yapabildik, sorun yaşamadı. Şimdi aramızda, bir hayatı kurtardık ve mutluyuz" dedi.
'ZARI DELİP KALBİNE GİRMİŞ'
Ameliyata giren doktorlardan Prof. Dr. Noyan Timuçin Oğuş ise Hamza'nın sağlık durumunun kritik olduğunu ancak ameliyatın ardından şu aniyi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Küçük bir delik olarak gözükse de dışarıdan, içeride yarattığı tahribat çok büyük olabiliyor. Hamza’da da aynı durum söz konusu olmuş. Kaburgalarının arasından giren cisim korkuluk demir parçası sağ kalbi yaralamış. Kalbin dışında elastik bir zar var, bizim 'perikard' dediğimiz; bunu delmiş, oradan kalbe girmiş. Dışarıda birkaç kat daha var tabi yani kas tabakaları var, kemik de var. Dolayısıyla dışarı dönük kanama yok fakat ani gelişen bir olay bu. Zarın içe kalp kanla dolana kadar kalbe baskı yapana kadar kalp artık genişleyip içine kan alamayacak hale gelene kadar hayatta kalabilir hasta ama ondan sonrası mümkün değildir. Dolayısıyla burada en önemli şey biran evvel kararı verip, bir an evvel ameliyata girip, müdahale edebilmek. Nihayet aramızda Hamza, çok şükür. Çok sevindirici bir olay."
'BENİ HAYATA BAĞLADIKLARI İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM'
Ameliyattan sonra 1 hafta yoğun bakımda kalan Hamza Dağ 'da yaşadıklarını anlattı. Olay anına dair hiçbir şey hatırlamadığını belirten Dağ," Kardeşim bahçeden çıkmış. Ben de ağacın üstüne çıkmak için demirlere tutunup çıkmıştım Orada ayağım kaymış. Demirler kalbime girmiş. Bütün doktorlara teşekkür ediyorum, beni yaşattıkları için. Hepsinden Allah razı olsun" dedi.
'HAMZA’YI O HALDE GÖRMEK ÇOK KÖTÜYDÜ'
Baba Cevdet Dağ ise Hamza'yı kurtaran bütün doktorlara teşekkür ederek, "Olay anında orada değildim, çalışıyordum. Eşim beni aradığında oğlumun düştüğünü, kalbine demir saplandığını söyledi. Hemen hastaneye geldim. Bana bilgi verdiklerinde demirin içine girip deldiğini söylediler. Acil ameliyata alınması lazım, dediler ve ameliyata girdi. Allah’ıma şükürler olsun, hayatta. Başta Sarkhan doktor olmak üzere bütün doktorlarımıza teşekkür ediyorum" diye konuştu. Oğlunu kanlar içinde hastaneye yetiştiren Yadigar Dağ ise "Hamza’yı yerde yatarken o halde görmek çok kötüydü. Buradaki doktorlarımızdan Allah razı olsun. Çok zor bir süreçten geçtik, Allah kimsenin başına vermesin. Bana 'Anne erik toplayacağım' dedi. Ben de 'Komşudan izin al, öyle topla' dedim. İzin almış, kapıdan içeri girip, ağaca çıkıyor sonra ayağı kayınca düşüyor" dedi