Becan, yaptığı açıklamasında şunları aktardı:
“Deprem gerçeğiyle karşı karşıya olan halkımız geçici değil kalıcı çözümler bekliyor. Hukuku, adaleti arıyor. Liyakatle, bilimle yönetilmek istiyor. Rantçı, rüşvetçi yönetici istemiyor. İmar affı kesinlikle yapılmamalı. Yurttaşlarımız, doğayı ve çevreyi peşkeş çeken ve tehdit eden çılgın projelere halen direniyor. Evet yaşadığımız coğrafyada, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar bu ve benzeri felaketler hep oldu olacak. 39 Erzincan, 44 Bolu, 95 Dinar, 99 Marmara, 2020 İzmir gibi Bingöl’ünden Denizli’sine, Van’ına kadar. 2023 öncesi, Türkiye’de son 70 yıldır doğal afetlerde ölen sayısı yaklaşık 100.000 iken o gün, o felakette 53 bin 537 yurttaşımızı yitirdik. Bu acıyı belki değiştiremeyiz ve bir sonrakinin nerede, ne zaman olacağını da bilemeyebiliriz ama sonuçlarını etkileyebiliriz. Biliyoruz ki, nüfusumuzun yüzde 45’i, 1. derece deprem bölgelerinde yaşıyor. Bu bile bize nasıl dirençli kentler kurmak zorunda olduğumuzu gösteriyor.”
Ne yazık ki, ayrı ayrı birçok kanunumuzda deprem ve afetle ilgili çokça düzenlemeler bulunmasına karşın bu dağınık mevzuat yüzünden kurumlararası eşgüdümün sağlanamadığını belirten TBMM, Milli Savunma Komisyonu üyesi Tahsin Becan, son olarak şunları aktardı:
“Bu nedenle, gelecek kuşakların aynı yıkım, acı ve üzüntüleri yaşamaması için hep birlikte siyasi parti ayrımı yapmaksızın sorunları tespit ederek eyleme geçmeliyiz. Bizlerin gelecek kuşaklara bırakacağı en önemli kazanımlardan biri bu olur. Çok acı, ama gerçek şu ki, özellikle 1999 depreminden bu yana, ‘düzenleme, denetleme ve yaptırım’, etkili biçimde uygulamaya geçirilmedi. Bu nedenle afet öncesi, esnası ve sonrası uygulaması bir kaosa dönüşüyor. Çünkü, iktidarın afet öncesinden anladığı imar barışı adı altında kente karşı suçları affetmek, esnasını zaten biliyoruz kader planı geliyor. Sonrasında da konut inşaat vaadi var, ama standartlar yok. Ne yazık ki, 25 yıl önce yaşadığımız 1999 Marmara Depreminden sonra Yalova’da kentsel dönüşüm hiç başlatılamadı. Tüm şehrin 8-10 katlı binalarla yenilenmesi durumunda hem dirençli bir kent inşa ederiz hem de yurttaşa ve devlete en az maliyetle kentsel dönüşüm hızlanır.”
Yalovanedio.com Haber Ajansı
Facebook Yorumları
Disqus Yorumları