17 Ağustos 1999 Salı günü, yerel saatle 03:02’ de meydana gelen Marmara Depremi Ankara, İzmir gibi illerimiz dahil olmak üzere Marmara Bölgesi dışında geniş çaplı bir alanda da hissedilmiştir.
Bu süreçte Devletimiz maddi kayıpları telafi etmiş, gelecekte olası felaketlere hazır bir konuma gelebilmek adına şehirlerimizin alt ve üst yapılarını yenilemiş, birçok yasal işlemi hayata geçirmiştir. Lakin deprem, giden canların geri dönüşü mümkün olmadığı için her zaman depreme ve doğal afetlere karşı bilinç içinde yaşamamız gerektiği gerçeğini ortaya koymuştur.
Ülkemiz dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunmaktadır. Dolayısıyla geçmişte yaşanmış bu acının günümüzde ve gelecekte tekrar yaşanması kaçınılmazdır. Bu nedenle depremle yaşayabilmeyi öğrenebilmek adına yapı stoklarımız, işyerlerimiz ve evlerimiz depreme dayanıklı hale getirilmelidir. Teknoloji çağının da pozitif bir getirisi olan birikimlerin de kullanılması ile ülkemizin deprem bölgesinde olduğu gerçeğinin bilinciyle, devlet ve millet olarak felaketlere karşı her daim tedbirli olmalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle; böyle bir felaketin ve acının ülkemizde ve dünyada tekrarının olmamasını temenni ediyor, depremde hayatını acı bir şekilde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyor, geride kalanlara başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Allah C.C. milletimize bir daha böyle büyük acılar yaşatmasın.